8 Eylül 2012 Cumartesi

İzin


Çaresizece, beni on dakika görebilmek için saatlerce oturduğun kafeye doğru bakıyorum...
Yazdan kalma bu sıcak havada bile her şey soğuk en azından kalbimde... Masa, oturduğun sandalye. Haa bir de dibinde birazcık çay kalmış bardağın. Kaşığı da içinde, garsonda gelip bir türlü toplamamış. Öylece, terk edilmiş duruyorlar ve gözlerimin içine bakıp bana seni hatırlatıyorlar. Çok uzakta kalmış güzel anıları. O kadar uzak ki çok zor hatırlıyorum.
Biz birbirimizi sevmiş miydik ?  Bizim şarkımız var mıydı hiç? Nedensiz yere kahkahalarla güler miydik? Biz nasıl tükettik birbirimizi, sevgimizi ? Biz bu hale nasıl geldik?

"Yürek yetmez, ayrılıklar da emek ister" diye bir söz duymuştum ve şimdi yaşıyorum. Büyük aşkların da büyük sancıları varmış istenmeyen, hayal bile edilmeyen sona yaklaşırken.  
Avuçlarıma bakıyorum hala iyileşmemiş yaralarım, içimdeki sevgiyi sana gösterebilmek için canla başla çalıştığım, güçlü olmasını istediğim sevgimizi adeta bir duvar gibi örmeye çalışan ellerim. Her taşında sevgimi, özlemimi, güvenimi, özenimi koyduğum sağlam ve yüksek duvarım.  Ama sen hep duvarın gerisinde durdun.
Benim de bu duvarı yıkacak halim yok... Orda kal, bu tarafa geçmeye çalışma ve mutlu olmama izin ver artık. Sensiz...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder